HIZLI İLETİŞİM: 0212 513 04 64

Sosyal ZOOMSosyal ZOOM

  • ANA SAYFA
  • NELER YAPIYORUZ?
    • Yönetim
    • Tasarım
    • Dijital Pazarlama
  • EKİBİMİZ
  • ZOOM BLOG
  • İLETİŞİM
TEKLİFİSTE

Month: April 2022

Görsel İçeriğinizi Geliştirmek için 5 Kolay İpucu

Friday, 15 April 2022 by Okan KÖROĞLU

Görsel içeriği görmezden gelmek mümkün değil çünkü o günlük hayatımızın her yerinde. Sokaklarda, telefon ekranlarınızda ve hatta dev reklam panolarında onu görebilirsiniz. Artık markanız veya kişisel blogunuz var ve görsel içeriği iyileştirme arzunuz var. Bir pazarlama kampanyası oluştururken en önemli şey görsel içeriğin diğer unsurlar gibi özenle geliştirilmesidir. Profesyonel bir ekip ile çalışmak elbette bu işin en hızlı ve en doğru yolu fakat profesyonel bir ekipten destek alamıyorsanız, bütçe sorunu yaşıyor veya kendi işinizi kendiniz görmek istiyorsanız kendi başınıza görsel içeriğinizi bir ileri aşamaya taşıma şansınız mevcut. 

Görsel olarak sosyal medya hesaplarınızda yapabilecekleriniz elbette becerileriniz, hayal gücünüz ile ve de kullandığınız araçlarla sınırlı. Bu şekilde bazı etkileşimli resimler ekleyebilir veya farklı araçlarla tasarımlar oluşturabilirsiniz, ancak bunlardan daha da önemlisi doğru yolu görebilmektir. Bir profesyonel destek size doğru görsel iletişimi sağlar. Siz bunu kendi başınıza yapacaksanız bu yazı ile doğru yönü görmek için bir kapı aralayacaksınız. İster sosyal paylaşım sitelerinde ister Youtube’da stok içerik kullanıyor olun, ister kendi görsellerinizi kullanın, markanızın görsel kısmını iyileştirmenize yardımcı olacak beş ipucu hazırladık.

1. Kitlenizi Tanıyın

Pazarlama araştırması etkili bir pazarlama kampanyası oluşturmak için bir ön koşuldur, etkili görseller oluşturmak için de önemli olması şaşırtıcı değildir. Kendinize hedef kitlenizin kim olduğunu, hangi platformları kullandıklarını ve görsel içeriği nasıl kullandıklarını sorun. Bu bilgilerle içeriğinizi pazarlama amaçlarınız için anlamlı olacak şekilde şekillendirebilirsiniz. İçeriğinizi hedef kitlenizin sosyal medya ve video formatlarına uyacak şekilde uyarlamak daha iyidir, bu da içeriğin bir anının bile beyin tarafından yakalanmasını gerçekten ilgi çekici hale getirir.

2. Metin Yazarlığı Yöntemlerini Kullanın ve Tutarlı Olun

Tutarlılığı korumaya ve hedef kitlenizi tanımaya ek olarak, görsel öğeler oluşturmak için temel metin yazarlığı tekniklerinin kullanılması, ortalama ve akılda kalıcı görsel içerik arasındaki farkı gösterebilir. Tarzınız ne olursa olsun: renkli grafikler, soyut şekiller veya ince kurumsal çizgi, bunlara bağlı kalın. Markanızın pazarlama amaçları için yayınladığınız her görsel, tarzınıza uygun olmalıdır.

3. Farklı Platformlarda Tutarlı Görsel Pazarlama ve Tasarım Sağlayın

Bu, görsel içeriğinizin önsel olarak aynı görüneceği anlamına gelmez (aslında, çeşitlilik göstermelidir), genel markanızın yanı sıra diğer görsel öğelerle de uyumlu uyumlu öğeler olmalıdır. İster aynı renk paleti, aynı ses tonu veya bir yazı tipi kadar basit bir şeyle yapılmış olsun, markanızı mükemmel bir şekilde temsil eden profesyonel ve ilgi çekici görsel içerik oluşturmada önemli bir adımdır.

4. İçeriği Basitleştirin

Pazarlama kampanyalarınızda görsel içerik kullanmanın en iyi nedenlerinden biri, metni bölme ve bilgileri basit, okunması kolay bir biçimde sunma yeteneğidir. Bu faydaları en üst düzeye çıkarmak için görsel içeriği basitleştirmek esastır. Çok fazla metne dayanan, küçük ve sıkışık olan veya sayfayı karmaşıklaştıran görsel öğeler görsel içeriğin faydalarını ortadan kaldırabilir.

5. Farklı Görsel İçerik Oluşturma Türleri Kullanın

Kullanıcıları meşgul etmek ve eğlendirmek için dinamik ve çeşitli görsel içerik kullanmak harika bir fikirdir – birçok görsel içerik türü vardır, bu nedenle kendinizi fotoğraf ve görsellerle sınırlamayın. Bir görseli bir kez kullandıysanız, tekrar kullanmanıza izin verilmeyeceğine dair bir kural yoktur. Kısa bir videoya ekleyin veya ilginç bilgi grafikleriyle bir ekran görüntüsüne dönüştürün. Bunu yapabiliyorsanız, neden markanızla etkileşimi artırmak için çizgi romanlar veya memler oluşturmak için yaratıcılığınızı kullanmıyorsunuz?

  • Görsel içerik denilince akla ilk gelen şey resimlerdir. Bir resim bazen binden fazla kelime söyleyebilir ve okuyuculara sadece birkaç saniye içinde çok fazla bilgi verebilir.
  • Fotoğraflar, görsel içeriğin en yaygın biçimidir ve belirli bir nedenle ortaktırlar. Doğru kullanıldıklarında dikkat çekerler, bilgilendirici olabilirler ve trafiğin korunmasına yardımcı olurlar. Stok fotoğrafları kullanmak kolaydır, ancak bunlar kişisel değildir ve okuyucuları mesajınızdan ayırabilir.
  • Statik infografikler daha basit ve oluşturulması daha kolaydır. Dinamik infografikler yeni ve trend çünkü bu türün izleyicinin dikkatini çekmek için birçok fırsatı var. Kullanıcı, söyleyeceklerinizi durdurmak ve okumak için daha fazla teşvike sahip olacaktır. Hangi stili seçerseniz seçin, infografikleri ve videoları paylaşmak çok kolay.
  • GIF’ler, videoya tıklamak zorunda kalmadan harekete statik görüntüler eklemenin kullanışlı bir yolu olabilir. Aynı şekilde, TV izlerken boş bir ekran ve sessizlik hemen dikkatimizi çekiyor, statik bir sayfadaki hareket de aynı şeyi yapıyor.
  • Statik görüntüler genellikle görsel içerik oluşturmanın ana türü olarak düşünülür, ancak video, pazarlama araç kutunuza harika bir ektir. Gönderiniz ne kadar uzun olursa olsun, kısa ve akılda kalıcı videolar oluşturmak en iyisidir.

Bir sosyal medya gönderisi oluşturmuş ve tanıtmış olan herkes, bazen doğru görselleri bulmanın zor olabileceğini bilir. Görsel içerik, gönderinizi benzer binlerce gönderi arasından öne çıkaran sır olabilir. Müşterileri elde tutmada da yardımcı olacaktır.

görsel içeriksosyal medyagrafik tasarımdijital pazarlamamarketing
Read more
  • Published in Tasarım, Sosyal Medya
No Comments

YouTube Videolarınız Neden Başarısız? (1)

Friday, 15 April 2022 by Okan KÖROĞLU

YouTube videolarınız düşük performans mı gösteriyor? Bu performansı nasıl artıracağınızı mı merak ediyorsunuz?

YouTube Başlıkları Neden Bu Kadar Önemli?

YouTube videolarımızın kalitesinin, bu videolara eklediğimiz küçük resimler kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Bununla birlikte, YouTube video başlığı, kullanıcıların izlemek için bir videoyu tıklamayı düşündüklerinde dikkate aldıkları bir diğer büyük faktördür. Başlığınız ilgi çekici değilse, sıkıcı veya alakasızsa, içeriğiniz ne kadar harika olursa olsun insanlar videolarınızı izlemek için tıklamayacaktır.

Bu, büyük ve küçük her işletme için önemlidir. Daha büyük YouTube kanalları, kanalları için yüksek kaliteli videolar üretmek için binlerce lira veya daha fazlasını harcayabilir ve hiç kimse içeriği izlemek için tıklamazsa, bu rakamlar boşa gitmiş demektir.

Videolarını oluşturmak için büyük bir bütçeye sahip olmayan daha küçük kanallar bile, komut dosyası yazmak ve video kaydetmek için harcadıkları saatleri, yalnızca konu başlık yazmaya geldiğinde boşa harcama riskiyle karşı karşıyadır.

YouTube videonuzun başlığının iki şey yapması gerekir: İzleyiciye videonun ne hakkında olduğunu söyleyin ve izleyiciyi tıklayıp o videoyu izlemeye zorlayın.

İnsanlar zaman konusunda cimri olmalarıyla ünlüdür. Belirli bir konuda içerik arıyor olsalar bile, başlık yeterince ilgi çekici değilse tıklamazlar.

#1: YouTube Başlıklarıyla İlgili 5 Yaygın Hatadan Kaçının

Birçok markanın ve pazarlamacının YouTube kanallarında yaptığı ilk hata konuyla başlıyor. Videoları için yanlış içerik oluşturuyorlar. İçerik genel olarak iyi olsa bile, insanların izlemek için kaydolduğu şey değilse, biraz marka dışıysa veya normalde ürettiğiniz içerikle tam olarak uyumlu değilse, insanlar videonuzu izlemez.

Örneğin, kanalınız fitness ile ilgiliyse ve aniden bir moda videosu ile insanların karşısına çıkarsanız, fitness içeriği için sizi takip eden tüm kişiler, videonun ne olduğunu görmek için tıklamak yerine o videonun es geçip atlayacaktır.

Diğer bir yaygın hata, başlıklarınızda çok fazla kelime kullanmaktır. Bu size birkaç şekilde zarar verebilir. Birincisi, YouTube yaklaşık 45-50 karakterden sonra başlığınızı kısaltır. Bu nedenle, anahtar kelimenizin veya başlığınızın en önemli bölümünün, insanların görmesi için kısa olduğundan emin olun.

Ek olarak, insanlar içeriklere YouTube’da gezinirken göz attığından, başlığınızdaki ilk iki veya üç kelimenin dikkatlerini çekmesi gerekir. Aksi takdirde, içeriği görmek için tıklamazlar.

Ayrıca, başlığınızla çok spesifik bir izlenim vermekten de kaçınmalısınız. Bazen, ilgi çekmesi için koyduğunuz o spesifik başlık insanlarda videonuzun kendileriyle alakalı olduğuna inanmadıkları hissiyatı verir. Bu hatayı üst üste yaparsanız takipçi olan insanlar önce size videolarınızı izlememe ile sarı kart verir sonra da takibi bırakarak bunu kırmızıya dönüştürürler. Dışarı!

Diyelim ki bir teknik inceleme kanalınız var ve pek bilinmeyen belirli bir kamera modelini inceleyen bir video oluşturuyorsunuz. Başlıkta kameranın adını bağırırsanız, o kameraya aşina olmayan kişiler kameraya tıklamayacaktır. Daha geniş bir kitleye hitap edecek “YouTube videoları çekmek için en iyi kamera” veya “Doğa fotoğrafçılığı için en iyi kamera” gibi bir şeyler yazmak daha iyi bir yaklaşım olacaktır.

Tersi de yani çok geniş açılı bir başlık seçmek de sorunlu olabilir. Kamera örneğine bağlı kalırsak, başlığınızda “şimdiye kadarki en iyi kamera” demek muhtemelen fazla genel olur. Bunun yerine “En iyi vlog kamerası” veya “Portre fotoğrafçılığı için en iyi kamera” diyebilirsiniz.

Kaçınılması gereken son yaygın hata, çok sıkıcı olmaktır. İzleyicilere umursamaları için bir neden vermezseniz, videoyu izlemek için başlığı tıklamazlar. Bu nedenle, herhangi bir YouTube başlığı yazarken, “kimin umurunda” testini geçtiğinden emin olun. Cevap kimse ise o videoyu yapmayın.

Bir sonraki bölümümüzde ilham almak üzerine konuşacağız.

instagramfacebooklinkedintelegramwhatsappgüvenlikapp storeyoutube
Read more
  • Published in Sosyal Medya
No Comments

Hangi Uygulama Ne Kadar Güvenli?

Friday, 15 April 2022 by Okan KÖROĞLU

Yapılan son bir araştırma Instagram’ın diğer tüm App Store uygulamalarından daha fazla kişisel veri paylaştığını ortaya çıkardı.

Güvenli bulut depolama şirketi pCloud, App Store’da bulunan yeni Apple gizlilik etiketlerini inceleyerek “Sizi İzlemek İçin Kullanılan Tarih”, “Üçüncü Taraf Reklamcılığı” ve “Geliştiricinin Reklamcılığı veya Pazarlaması” başlıklarnı analiz etti.

Araştırma sonucunda pCloud, Instagram’ın topladığı verilerin yüzde 79’unu üçüncü taraflarla paylaştığını buldu. Buna satın almalar, konum, iletişim bilgileri, kişiler, kullanıcı içeriği, arama ve tarama geçmişi, tanımlayıcılar, kullanım verileri, teşhis ve finansal bilgiler dahil.

İkinci sırada, kullanıcı verilerinin yüzde 57’sini veren Facebook ve onu, her ikisi de kullanıcılarının verilerinin yarısını üçüncü taraflarla paylaşan LinkedIn ve Uber Eats izliyor.

Gerçekten de, yiyecek dağıtım uygulamaları şaşırtıcı bir şekilde verilerle savurganlık yapıyor: sadece Just Eat, Grubhub ve My McDonald’s hiçbir şeyi ele vermiyor.

Yapılan araştırma yeme-içme uygulamalarının veri dağıtımında oldukça savurgan olduğunu ortaya koyuyor. Amerika sınırları dahilinde yapılan bu araştırma da şaşırtıcı bir şekilde sadece birkaç uygulamanın veri dağıtımını yapmadığı (Just Eat, Grubhub ve My McDonald’s hiçbir şeyi ele vermiyor) ortaya koydu. Ülkemiz özelinde bir çalışma yapılmış olmasa da bu çalışmanın sonuçlarına bakarak yemek dağıtım uygulamaları hakkında bir genel fikir edinmek mümkün olabilir.

Dijital pazarlama uzmanı Ivan Dimitrov, “Bazen uygulamaların hizmet sunmalarına yardımcı olmak için belirli bilgileri üçüncü taraflara aktarması gerekli olsa da, korkutucu miktarda uygulama bunu kullanıcıları için değil kendi çıkarları için yapıyor” diyor. Dimitrov araştırmayı yapan pCloud’da üst düzey bir yönetici.

Özel kişisel bilgilerin paylaşımından kazanç sağlamak, günümüzün çevrimiçi uygulamalarında giderek daha yaygın hale geliyor.

Uygulamaların ayrıca topladıkları verileri kendi ürünlerini daha fazla satmak için de kullandığı bilinen bir gerçek. Burada da Instagram, ana şirketi Facebook ile birlikte sicili en kötü suçlu konumunda. Her ikisi de kendi ürünlerinin daha fazlasını satmak için topladıkları verilerin yüzde 86’sını kullanıyor.

Araştırmanın çarpıcı bir sonucu reklam veya üçüncü taraflar için hiçbir veri toplamayan uygulamalar ile ilgili. Buna göre Skype, Microsoft Teams ve Google Classroom, Telegram, Clubhouse, Netflix ve Signal bu kategoride. Buradaki en dikkat çeken uygulama elbette Telegram. Fakat dikkat; bu veri bilgilerin toplanmadığına değil reklam ve üçüncü taraflarla paylaşılmaması ile alakalı.

Herkesi ilgilendiren bir başka sonuç da Amazon ile alakalı. Amazon, kendi reklamları için minimum izleme ile listede şaşırtıcı derecede geride. Firma üçüncü taraflara hiçbir veri aktarılmıyor.

Dimitrov, “Instagram ve Facebook gibi sosyal devler, kullanıcılarının gizliliğini korumaya öncelik vermek yerine, kullanıcılar hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi toplamayı hedefliyor” diyor ve uyarıyor “İleriye dönük olarak, uygulamaları kullanan herkes, hangi bilgileri teslim ettiklerinin farkında olmalıdır.”

instagramfacebooklinkedintelegramwhatsappgüvenlikapp store
Read more
  • Published in Sosyal Medya
No Comments

Ara

Recent Posts

  • Görsel İçeriğinizi Geliştirmek için 5 Kolay İpucu

    Görsel içeriği görmezden gelmek mümkün değil çü...
  • YouTube Videolarınız Neden Başarısız? (1)

    YouTube videolarınız düşük performans mı göster...
  • Hangi Uygulama Ne Kadar Güvenli?

    Yapılan son bir araştırma Instagram’ın di...
  • ADI YETER Mİ? ADI BATSIN MI?

    Bundan 4000-5000 yıl önce firavunlar piramitler...
  • NEDEN BİR SOSYAL MEDYA UZMANINA İHTİYACINIZ VAR?

    Kendi kendini süren otomobillerin artık uzak bi...

Recent Comments

  • Bir WordPress yorumcusu on FACEBOOK REKLAMLARI GERÇEKTEN İŞE YARIYOR MU?

Archives

  • April 2022
  • May 2021
  • April 2021
  • March 2021
  • February 2021
  • January 2021
  • December 2020
  • July 2019
  • August 2015
  • December 2013
  • November 2013

Categories

  • Genel
  • SEO
  • Dijital Pazarlama
  • Tasarım
  • Sosyal Medya
  • Digital
  • Marketing
  • Uncategorized
  • Mobile
  • Technology
  • Networking
  • Posts

Meta

  • Log in
  • Entries feed
  • Comments feed
  • WordPress.org

Öne Çıkanlar

  • Görsel İçeriğinizi Geliştirmek için 5 Kolay İpucu

    0 comments
  • YouTube Videolarınız Neden Başarısız? (1)

    0 comments
  • Hangi Uygulama Ne Kadar Güvenli?

    0 comments
  • ADI YETER Mİ? ADI BATSIN MI?

    0 comments
  • NEDEN BİR SOSYAL MEDYA UZMANINA İHTİYACINIZ VAR?

    0 comments
  • GİZLİLİK SÖZLEŞMESİ
Sosyal ZOOM

© 2019 Tüm hakları saklıdır. ZOOM Dijital bir Okademi Eğitim ve Danışmanlık markasıdır.

TOP